Ana içeriğe atla

Amaçsız olmama rağmen haddinden uzun yaşadım.

Kimi sevdim kimi dövdüm..
Kimden dayak yedim..
Otobüs bekler gibi senden haber bekledim..


Bugünkü yazıma Kaan Boşnak ile başladım. Araya birkaç gün girmiş. Ne kadar üzüldüğümü size anlatmak isterim ama zaten tahmin ediyor olmalısınız. Hayatta bazı şeyleri kabullenmek gerektiği gibi, bazı şeyleri de aşmak gerekiyor. Annesizliği nasıl aşıyorsak, fazlalıkları da aşmalıyız. Bir fazlalık örneği olarak uçkuru geniş baba örnek verilebilir. Lakin elden bir şey gelmeyince gönülden de sadece olumsuzluklar dökülüyor.

Gıdacı dediğim kız tamamiyle bir felaket çıktı. Zaten bunu bekliyordunuz. Ki bende bekliyordum ki yine yine yine eş değerde olduğum bir insan beni aşağılamayı denedi. Ne yazık ki bundan da dersler çıkartarak "10 adımda yalnızlık" kitabıma farklı içerikleri ekleme yolunda pek engelim kalmadı. Felaket öyle değil böyle olur tarzı bir yazı stili ile tabii ki. 

ADÜ yemekhanesindeki U şeklindeki kuyruğun Biraz uzarsa N şekline geleceğini fark ettiğim için, derhal uzaklaştım bugün. Böylesine bir korku imparatorluğu beni tedirgin etmişti. Etrafta yüzlerce acıkmış insanın suratındaki ifadeler. İfadeler bütünlüğü bir bakıma yeni neslin sesi gibi. Ama göze hoş gelen sesler değil. Bir sesin göze hoş gelmesi gibi gibi gibi çeşitli cümle tamlamaları..


Bu sahne ne zaman aklıma gelse illa ki tebessüm ederim.

Tebessüm etmek farklı algılanabilir, mesela hoşlandığınız kız size tebessüm ederse içiniz bir hoş olur ve farklı kızlara mesaj atarsınız. Sizden nefret eden birisi size tebessüm ederse ilk uçakla en uzak limana koşarsınız. Bir başka tebessüm türü de, değersiz insanların ortamı yumuşatmak için attığı adımlardır. Mesela bu kişi dayınız da olabilir anneanneniz de. Ki ben ikisinden de nefret ettiğim için tebessümleri tamamiyle yokluk göstergesi gibi geliyor. Sadece bana değil tabi ki, evrende keşfedilmemiş onlarca gezegenin atmosferleri de benimle aynı fikirde.

Sabahları en büyük korkum ne yazık ki "Forum'da inecek var mı?" sorusuna evet anlamına gelen çeşitli cevap öbekleri kuran insanlar oluyor. Soğuk başlayan ama gitgide ısınan bir sabahta, kampüse ramak kalmışken, o bir kaç insanın kaderinizi değiştirmesi..Sonra yüzünüzdeki ifade..

Bir gün saat sekiz buçukta bende forumda inmek istiyorum ki tamamiyle kafayı yediğime inanıyım. Kafayı yiyenleri acaba zararlı cemiyet olarak tanımlarsak tarih derslerinde kaç liseliyi bambaşka bir moda sokarız düşünmüyor değilim. 

Yarın veya ondan sonraki gün muazzam bir şey elime ulaşacak. O şey elime ulaştığında gerçekten bir derece daha mutlu bir insan olacağımı temin edebilirim. Hatta bunun için bütün güzel hayallerimi hipotek bile edebilirim. Hipotek diye bir kelime belki de yok, ipotek de olabilir. Bunun için en mümkün yol profesörlerle dolu bir sempozyum. Belki konuşmacı olarak söz alırsam, insan haklarından ve Cansu Dere'den söz edebilirim. Bunu sebebi ise şu an Youtube'da izlediğim reklamda, daha doğrusu dinlediğim ki yazarken bir şey izlemem saçma olurdu. Neyse Cansu Dere'nin Kenan İmirzali'ye yaptığı viraldir. Viralleri severim varil gibi güzel bir kelime olduğu için.



Herkes yas tutar sandım hiç kimse üzülmedi.
O sıra herkesin aklı ülke gündemindeydi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...

oturmaktan sıkılmadım

merhaba arkadaşlar ben yıllarca atölyede çalıştığı yerde artık masa başı çalışan genç.  nasılsınız bakalım. valla ben gayet iyiyim. bu yazıyı yazarken de mesai saatleri içindeyim. siz düşünün. her yaz olduğu gibi aynı yere geldim çalışmaya ve inanılmaz şeylere tanık oluyorum. ilk gün yalova'ya koca koca direkleri indirmeye gönderdiklerinde , bu senenin de amelelik dolu olacağını düşünürken, kendimi aniden teklifleri,siparişleri vb. işleri incelerken bilgisayar başında buldum. post modern anlayışa göre evrak işlerini yapıyorum. ne kadar mutlu olduğumu tartışmaya açık bırakmakla birlikte. böyle bir yerde bu kadar yükselmeyi beklemiyordum. yaşasın cv doldu. onun dışında chp'nin adalet yürüyüşüne şahit oldum dükkanda dururken ve eve gittiğimde daha da şaşırdım. adamlar kampı, türkiye'nin en yobaz en dindar mahallelerinden birisi olan benim mahalleye kurmuşlar. mahalle bir gecede evrim geçirdi herkes laikleşti diyebilirim. ancak terk ettiklerinde yine eski düzene geri dön...