Ana içeriğe atla

2017 eurovision şarkı yarışması değerlendirmem /// 2017 eurovision song contest review

eveeet hep isyana mı teşvik edicez. biraz da kültür katalım. mayıs ayı yaklaşıyor ve mayıs ayı demek Eurovision demek benim için. türkiye katılmasa da, yine de izliyorum. maksat milliyetçilik değil, müzik :d

geçen sene favorilerim avusturya,izlanda ve almanyaydı ve üçü de çuvalladı.. beğendiğim şarkılar genelde derece alamıyor. o yüzden bu yazıda size önerilen şarkıların hiç şansı yok ona göre :)

şimdi ilk olarak en beğendiğim 5 şarkıyı paylaşıyorum...

5- Levina - Perfect Life (Almanya - Germany)


bu şarkı ile ilgili izlenimilerim çok olumlu ve şarkı youtube'da güzel izlenmiş. paylaştığım değil de bu ilk yayınlanan national final midir, tanıtım mıdır o videosu oluyor ya milyonu geçmiş. ortak beğenilen veya merak edilen bir şarkı. çakma veya esinlenmiş yorumları çok açıkçası bu da şarkının başarı payını azaltıyor ..dislike sayısı da azımsanmayacak şekilde. ama bence şarkı çok güzel. insanı alıyor yani dinlerken..


4- Lucie Jones - Never Give Up On You (Birleşik Krallık - United Kingdom)


            

her şeyden önce ablam çok güzel. yani bence.. şarkı slow tarzda ve ses güzel olduğundan sürüklüyor beni. bu sene en beğendiğim şarkılardan birisi oldu ve yine inancım yok. ingiltere bu yarışmada puan alamıyor. istedikleri şarkıyı yollasınlar. adele gitse yine kazanmaları kesin olmaz. ama son yılların en mükemmel seçimi olmuş bu ingiltere için. lucie beni benden aldı. yarışma sonrası da kendisini takibe alıp çalışmalarını yakından izleyeceğim :d 


3- Anja - Where I Am ( Danimarka - Denmark)


bu ablam ise, ses olarak cidden harika. ayrıca çok genç.. şarkıya diyecek bir şey yok. bu sene şanslı görüyorum bunu ve bahis siteleri de şanslı görüyormuş ki oranı fena değil. anja bana 1947 yılındaki balıkçılık günlerimi anımsatıyor. kendisi ile danimarkanın eşsiz günbatımı manzarasında "where i am" şarkısı söylemek isterdim. anja adeta ben yetenekliyim diye fışkıran şarkısıyla bu senenin üç numarasında..ayrıca bi ara zil sesim olmayı da başardı bu güzel şarkı..


2- Timebelle - Apollo ( İsviçre - Switzerland)



burada da asla benim olmayacak olan ama sanki benimmiş gibi bağrıma bastığım ex-sevdiceğimin grubu timebelle'nin isviçreyi temsilen şarkısı var. şarkıyı ilk dinlediğimde beğendim. tabii o zamanlar 1 numara ile tanışmamıştım. uzun süre favorim olmaya hak kazanan bu nadide eser ablamızın güzelliği ile de harmanlanıyor (güzellik görecelidir don't forget) hele şarkının sonlarına bir solosu var ablamın oraya bitiyorum. canlıda daha da güzel söylüyor. kalbim seninle timebelle git ve onlara gerçek müziği göster...


1- Alma - Reqiuem ( Fransa - France)


bu sene organizatörler, fransaya demiş ki öyle birini bulun ki osman çıldırsın. önceden dediğim gibi timebelleye taparken aniden karşıma bu tatlım çıktı ve ben bayıldım. güzellik+tatlılık+şarkı+fransızca.. sanki beni esir almak için bir araya gelmiş. en son 2012 de Nina Zilli aşkım için bu kadar heyecanlanmıştım. alma yarışmanın favorilerinden ve ciddi şansı var. ümit ediyorum ki bu şans güzel şekilde olur ve kazandıktan sonra bir kez daha izlerim bu güzel kızcağızı. bana göre diğerlerinden açık ara önde zaten.. ömür boyu dinleyeceğim şarkı için teşekkürler alma....


Evet kendi favorilerimden bahsettim. Şimdi yarışmanın favorilerini sırayla gösteriyim kısaca..Yine ekstra için YouTube sayfasından bakın Eurovision'un tüm şarkılarına...



uzaylılar gelse bunu açıklayamayız. bu adam ve bu şarkı nasıl favori ben anlam veremedim.6.5 milyon izlendi bu adamın tanıtım şarkısı.. genelde bu tip izlenmeler işaret ediyor. evet ara müziği çok güzel şarkının ve özgün duruyor. ama böyle olmuş bu dedirten bir şeyi bana göre yok. bu senenin favorisi bu şarkı.. ama bana sorarsanız 2015 şarkısı bundan kat ve kat güzeldi..şarkı da italyanın tabi onu da söyleyelim..



geçen sene poli genova adındaki şaheseri yarışmaya yollayan bulgaria bu sene bu delikanlıyı yollamış. adam baya ergen duruyor. beyfendi favorilerden ve kazanma şansı yüksek görülüyor. şarkı fena değil ama popülaritesi daha çok yaşından gelme..Kristian'ın abileri ve ablalarına göre işi çok zor. gerçi aslında kolay. rusya da engelli bir ablayı yolluyor. ama görünen o ki ufak yaş, bedensel engelin önünde bu sene dikkat çekmede. şarkı güzel tekrar ediyorum. kazanabilir yani.. ama yaş..



belçikanın gayet güzel şarkısı.. evet şarkı bence de güzel ama ben beğenmedim.. al sana paradoks..abla bana istediğim şeyi veremiyor diyeceğim anda 18 yaşında olduğunu hatırlıyorum. değişik bir tarzı var. geçen seneki şarkı bana göre daha güzeldi ama bu şarkı da favoriliği hak ediyor. belçika farklı tarzları yollamayı seven bir ülke. sahne şovu belirleyici olacak..



ulan bu isveç'in hepsi mi yakışıklı yoksa hep mi denk geliyor. bir de bu adamlar sarı saçlı falan olmaz mı? mans abimin fotoğrafını ne zaman görsem; "ulan adam cidden yakışıklı" diyorum. bu abi de ondan aşağı kalmamaya çalışıyor. ama şarkı birazcık şey gibi; "ben biraz heroes kokuyorum ama..." sahne şovunu da güzel yapıp favori olurlar ki, isveç her sene favori zaten. bu işe en çok ilgi gösteren isveç zaten. adamların ulusal finali "melodifestivalen" bir çok ülkeden canlı izleniyor ve ekranlara kilitliyor insanları.. bu abim de öyle bir yarışmayı kazanıp gelmiş. isveçin hiç bir adayı küçümsenemez ne yazık ki. otomatik favori adamlar..

BONUS :d



abla bi yerden sonra çıldırıyor. romanya geçen sene yarışmadan ban yemenin acısını fena çıkarmak istemiş belli ki. abla bir başlıyor yodelemeye istemsizce çıldırıyorsunuz..ve bunların da şansı var farklı oldukları için. ben daha çok litvanyanın 2015 deki "one kiss" konseptini beğenmiştim ama bu da farklı bir tarz olmuş. olması gereken de bu.. müzik yarışması bu ve her şey mübah.. bu sene cidden güzel şarkılar var ve izlemesi güzel olacak.. sanırım italya harici her kazanana okey verebilirim favorilerden.. diğerlerinin şansı yok zaten gibi gözüküyor. hele ev sahibi ukrayna mahvetmiş.. ayrıca kardeş ülke goygoyu azerbaycan her sene daha da kötüleştiriyor şarkılarını.. hep aynı konsept zaten. nerede 2011 şarkısı nerede şimdikiler.. biz dönecek miyiz? sanırım hayır. özellikle sahnede öpüşem lgbt ler oldukça bu imkansız gözüküyor. batının ahlaksızlığını iliklerimizde yaşamak istemiyorsak demek ki...olsun bence daha güzel daha tarafsız oluyor benim için. oy atamıyoruz gerçi ama..

bakalım 1 ay sonra kim kazanıcak.. yarışmadan sonra da detaylı inceleme yapıcam. sevdim bu işi... (başlığa ingilizce yazıp,yazıyı türkçe yazmak puha) 

sevgiler iyi eurovisionlar..







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

bedelini ödedim

 işte yine been işte yine bir yazı..... mer mer mer merhaba... uzun süredir uyumak için kıvrandığım sırada, bir türlü uyuyamamam üzerine kafamdan geçenlerin artık bir şekilde buraya dökülmesi gerektiğine karar verdim. yataktan kalkmadan önce kafamın içinde milyonlarca ışık yılı misali dönen şeylerin hepsi buray aktarılacak mı bu da ayrı bir merak konusu. ama beni biraz tanıyorsanız bunun olmayacağını biliyorsunuzdur.  dostlar... çok yoruldum ya gerçekten bak acayip yoruldum. üstelik bu yorgunluk boş oturmaktan geliyor. hatalar silsilesi öyle bir noktaya getirdi ki hayatımı. hani ufak ufak umutlar tükenir ya o noktaya gelmek üzereyim. bu kadar potansiyelli bir insan nasıl olur da hiçbir şey başaramaz aklım almıyor. elimi neye atsam kuruyor mantığı oluşmaya başladı. bilemiyorum daha ne kadar dayanacağımıı ama ne yüzümde o eski gülüş kaldı ne o heyecan. uyku bile uyuyamuyorum artık. asla rahat değilim vs. vs. uzar gider. buraya sadece neden kötü durumda olduğumu yazsam paragrafla...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...