Ana içeriğe atla

NE ANLATTIĞIMI BİLMİYORUM

dinledim tüm ıslıklar, sanki bir süzgeçmiş gibi kulağım.
bakmadım, bakamadım kimlerin çaldığına...
bana bile zor yeterken, çekip gitmesin diye aklım.
neden şikayetçi olur insan, bu hale alışacağına...

Merhaba arkadaşlar ben aklınıza getirmediğiniz üçüncü tekil şahıs.

Nasılsınız bakalım? Valla ben gayet pozitifim. Bu kadar dingin bir ömür geçirdiğimi en son lisede falan hatırlıyorum sanırım. Dert oranım, gücüme oranla epey düşmüş durumlarda. Böyle durumlarda kendimi Wild filmindeki Greg gibi hissediyorum. Böyle bir girişim var ki, sanırsın film benim üzerime kurulmuş..lakin akıbetim bir cümlede geçip gidiyor...

Bu arada bunu söylemeden edemeyeceğim, bu konu çok derin ve ben yüzme bilmiyorum...



Uyku düzenim iyice şaşırmış durumda. Daha önce de bahsetmiş olabilirim. Artık karanlıkta uyumak diye bir şey hatırlamıyorum. Günün ilk saatleri, kuş cıvıltıları eşliğinde uykuya dalmaya çok alıştım. Sanırım salı günkü erken saat dersime yine uyumadan gideceğim. Böyle durumlarda kendimi Pulp Fiction'daki zenci eleman gibi hissediyorum. Pisi pisine bir hayatla birlikte bir önem teşkil etmiyorum. 

Gelişmeler...gelişmeler...gelişmeler...sanırım bu konuda söyleyebilecek bir şeyim yok. 1 ay önce nasılsam hala aynıyım. Dışarı çok az çıktığımı fark ettim. Bu senenin en düşük oranı bu olabilir. Bugünlerde konuştuğum çoğu kişi burçlardan bahsediyor. Bunun sebeninin ne olduğunu araştırırken uyuyakalabilirim. Yeni nesil işletim sistemi gibi olmayan bu hayatımda, belki farklı bir çare olarak her akşam klasik filmleri izleme arayışım beni kültürlü biri haline getiriyor. Artık ortamlarda "len tüm imdb filmlerini izledim." diyebilirim. 

Bir aralar takıldığım bir site vardı. Zannediyorum adı "interpals", orada Estonyalı bir nişanlım olma olasılığı yüksek idi. Ardından niye olamadık, niye yapamadık bilmiyorum. Galiba bu sitedeki üyeliğimin şifreisin unutmamdan kaynaklanabilir. Sanırım bu siteye ne yazacağımı önceden düşünmem gerekiyor. Merhaba'dan sonra düşünmeye başlamak, aklıma böyle üzücü olayları getiriyor. Mairut, eğer burayı okuyorsan çok özür dilerim, bu arada hızlandırılmış Türkçe kursu hocana selamlar. 

Az önce Fight Club şarkısı paylaştım. Ne kadar kültürlüyüm değil mi? Liseden bir kız kendini Marla Singer olarak görüyordu ve bunu anlamıyordum. Aradan yıllar geçtikten sonra, o kızın ne kadar büyük bir hakaret olduğunu anlıyorum. Helena olanları duysa, sinemayı tez zamanda bırakıp, kendine bir çiğ köfteci dükkanı açardı. Bu yüzeysel ve ani eleştrimden sonra ben de en kısa zaman içinde bir çakma çikolata markası çıkartıp, bayramlarda ucuz çikolata ile aileleri zehirlemek istiyorum.Böyle zekiliklerim vardır, insanları beklemedikleri anlarda çok güzel şekilde yanıltırım. 

Bu arada bahsetmeden edemeyeceğim. Gün doğumu gerçekten harika bir olay ya,.. Odamda bir balkon var ve balkonda da panjur var. Sadece dışarıyı gören bir adet panjurum açık, aslında hepsini açsam hepsi görür çünkü balkon. Lakin ben burada demek istiyorum ki, tüm panjurlar kapalı ama bir tanesi açık, o şekilde de dışarıyı görebiliyorsun. Büyük bir resmi ufak bir hale getirmek gibi,.. Neyse işte bir bakıyorum oraya karanlık, sonra bir bakıyorum aydınlık. İçim bir garip oluyor. Böyle durumlarda kendimi hissedeceğim bir film karakteri bulamadım sanırım. 

Sanırım bugünlük bu kadar. 

Size ne düşündüğümü söylemek isterdim, ama zaten tahmin etmişsinizdir. 

sevgileeeer 

bu arada imlaya dikkat etmeye çalışmışım bayaa sonra. 


Yorumlar

  1. Emin ol Marla Singer'ı senden daha iyi anlamıştır o kız. Öyle bir şeyi izleyipte ertesi gün burnun havada insan aşağılaman nasıl biri olduğunu gösteriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda söyleyebileceğim her şeyi biliyorsun sanırım.

      Sil
  2. ya amk kesin marla zanneden kız dediğin kişi benimdir ghfsdsfshjgfsj yalnız iyi hakaret olmuş neyse allaha emanet ol kardeşim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeahhhhh, you're sorry, I'm sorry, everybody's sorry

      Sil
    2. Kafa güzel herhalde baya :d

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

bedelini ödedim

 işte yine been işte yine bir yazı..... mer mer mer merhaba... uzun süredir uyumak için kıvrandığım sırada, bir türlü uyuyamamam üzerine kafamdan geçenlerin artık bir şekilde buraya dökülmesi gerektiğine karar verdim. yataktan kalkmadan önce kafamın içinde milyonlarca ışık yılı misali dönen şeylerin hepsi buray aktarılacak mı bu da ayrı bir merak konusu. ama beni biraz tanıyorsanız bunun olmayacağını biliyorsunuzdur.  dostlar... çok yoruldum ya gerçekten bak acayip yoruldum. üstelik bu yorgunluk boş oturmaktan geliyor. hatalar silsilesi öyle bir noktaya getirdi ki hayatımı. hani ufak ufak umutlar tükenir ya o noktaya gelmek üzereyim. bu kadar potansiyelli bir insan nasıl olur da hiçbir şey başaramaz aklım almıyor. elimi neye atsam kuruyor mantığı oluşmaya başladı. bilemiyorum daha ne kadar dayanacağımıı ama ne yüzümde o eski gülüş kaldı ne o heyecan. uyku bile uyuyamuyorum artık. asla rahat değilim vs. vs. uzar gider. buraya sadece neden kötü durumda olduğumu yazsam paragrafla...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...