Ana içeriğe atla

kimseyi inandırmak zorunda olmamam

"çok seviyorsunuz sorgulamayı. sanki tüm cevapları almışım da saklamışım gibi davranıyorsunuz. halbuki benim için kelimeler sadece ikinci planda, ben davranışlarla anlatmayı severim..." dedi vaxvierre... kendisine sert gözlerle bakıp, hesap soran yurttaşlara. çünkü biliyordu ki, vereceği her cevap ayrı bir linç demekti...

mer mer merhaba bayadır yazı atamıyorum. biliyorsunuz internet falan yani. güzel bahanelerim var. yazın zaten hiç atamayacağım. sonra bakıp da alaycı bakışlarınızı yüreğime hissettirmeyin.

kendimi ne gibi hissettiğim hakkında fikrim yok. lakin bir hayvan olsaydım sincap olmak isterdim. bunun sebebi de fındığın verdiği karşılıksız sevgi.

yine böyle sıcak günlerde aklıma tek soru oluyor.

telefonun iyice suyu çıktı yav. şarjdan çıkarttıktan 1 saat sonra kapanıyor. üzücü gerçekten... böyle durumlarda kendimi filth filmindeki gus gibi hissediyorum.


eee, bu da böyle güzel bir şarkıdır.

demem odur ki, kendinizi asla güvende hissetmeyin. hele ki arkadaş dediklerimiz en büyük düşmanlarımız ise....

offf çok güzel bir söz söyledim. patentini falan alayım bari.

gitmeden son olarak; "tek canımız var bu oyunda..."

sanırım çok sıcak

sevgiler

Yorumlar

  1. Yazılarını not olarak kaydedip kafeye gidince paylaşabilirsin mesela, bahane kabul etmiyorum :(

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

bedelini ödedim

 işte yine been işte yine bir yazı..... mer mer mer merhaba... uzun süredir uyumak için kıvrandığım sırada, bir türlü uyuyamamam üzerine kafamdan geçenlerin artık bir şekilde buraya dökülmesi gerektiğine karar verdim. yataktan kalkmadan önce kafamın içinde milyonlarca ışık yılı misali dönen şeylerin hepsi buray aktarılacak mı bu da ayrı bir merak konusu. ama beni biraz tanıyorsanız bunun olmayacağını biliyorsunuzdur.  dostlar... çok yoruldum ya gerçekten bak acayip yoruldum. üstelik bu yorgunluk boş oturmaktan geliyor. hatalar silsilesi öyle bir noktaya getirdi ki hayatımı. hani ufak ufak umutlar tükenir ya o noktaya gelmek üzereyim. bu kadar potansiyelli bir insan nasıl olur da hiçbir şey başaramaz aklım almıyor. elimi neye atsam kuruyor mantığı oluşmaya başladı. bilemiyorum daha ne kadar dayanacağımıı ama ne yüzümde o eski gülüş kaldı ne o heyecan. uyku bile uyuyamuyorum artık. asla rahat değilim vs. vs. uzar gider. buraya sadece neden kötü durumda olduğumu yazsam paragrafla...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...