Ana içeriğe atla

bir şekilde, bir yerde, bir zaman....

merhaba arkadaşlar, ben internet alemnini en eğlenceli, en neoliberal, en samimi, en riyakar, en mülteci bloggerı.... nasılsınız bakalım ? ben iyiyim yani iyiyim gibi, iyi yani....

yarın vize var iki tane.. uyumamaya çalışıyorum da biraz. ondan yazı atayım dedim bari. yoksa 1 ay falan kaçırıyorum önceki gibi eheeheh -1 olan okuyucu sayım -2'ye düşmüştür bu hamlemle... her şey gibi bu blog da altın çağlarını yaşadı ve artık gerileme devrine girdi. yakında iroş da gemiyi terk edecek.. olsundu bunlar yazmamak için sebepler değil. tek sebep üşenmem sanırım.

bazen şunu anlayamıyorum sevgili blog. herkes dertlerini o kadar abartıyor ki halime şükrettiğim oluyor. birisi size dünyanın en bitik insanı olduğunu söylüyor ve bir bakıyorsunuz aslında öyle değil. sonra aklınıza şüpheler geliyor. e zaten biz insanlar kendi dertlerimizin bile boyutunu bilmiyoruz, başkalarına nasıl bir faydamız olsun ki.. ah ah bir zamanlar oysa ki farklıymış her şey diye avutuyorum kendimi ve devam ediyorum. halbuki farklı da olmayabilir :))

böyle insanların ağzından çıkan hiç bir şeye inanmıyormuş gibi bir tavra kapıldım... bunlar üzücü şeyler de olsa uzun vadede rahatlatıcı şeyler... iyi haberlerim var köklü değişiklikler yapıyorum beyin olarak bu sefer hazırım. ready for fight yani üstadım.


son zamanlarda en keyif aldığım şarkı olabilir. nena ablam harika bir eser yapmış ya seviyoruz...

sözleri baya anlamlı bir şarkı ama duygulara inanmadığım için bir anlam ifade etmiyor. yoksa güzel yazmış cidden. evet şimdi tüm kainat benim duygulara inancımın geri gelmesi için ellerimizi havaya kaldırıyorum. eminim ki toplu ayinler halinde umrunuzda olmuştur.. bir garibim bu aralar. ama huzurluyum, sanki yalnız kalmak falan filan güzel şeyler gibi gelmeye başladı. hayırdır bir sıkıntı mı var içimde...

geçen sene geçtiğim dersi bu sene alttan aldım ki, ortalamam yükselsin diye... devamsızlık şeyim yok diye de hiç uğramadım. gelgelelim yaşadığım soruna bak. meğersem sunum yapmamız gerekiyormuş ona göre puan da ekleniyormuş. sayın akademisyenime mesaj attım ben de tabi; "birini bul sunum yap" dedi. gerçekten bu inanılmaz tavsiye sonrası elim kolum bağlanmış durumda :d alt sınıfı geçtim kendi sınıfımdan bile çoğu insanı tanımadığım bir ortamda nasıl alt sınıftan beraber sunum yapacağım birini bulacağım ilginç bir deneyim olacak. yapmazsam da geçtiğim dersten kalıyorum. ah dünya nelere kadirsin. zekamla övünürken, beni yine soytarı ettin ya sana çok kırgınım.

sonracığıma, sempatik yaklaşan şeylerin kötü olduğuna karar verdim.

sonracığıma, beklemediğiniz insanlar gerçekten size büyük iyilikler yapabiliyor. cidden teşekkür ettim. 

alonsom bugün, vetteli falan geçti onun için de ayrı mutluyum. uzun uzun yıllardır reisin mücadelenin içinde göremiyorduk. bereket versin üç yarıştır bizi hop oturup hop kaldırıyor. bir de parmak çocuk avlayınca, çocukluk idolüm ile bir kez daha gurur duydum. seviliyorsun reis...

şu imla işini düzelteceğim diyorum hep, ancak bu yazının sonunda aklıma geliyor. şimdi kim silecek bu kadar şeyi de düzenleyecek. bu sefer de imlasız idare edeceksiniz. sevgili ben ve benim yaşlılığım. blogu okuma tarihim de belirledim... tam 15 Kasım 2025'de baştan aşağı okuyacağım.. bugüne kadar mümkün olduğunda az bakmaya çalıştım. yani şu an çoğu yazdığım şey aklımda değil. 2.5 yılı aştık kaldı geriye 7.5 yıl o da aşılır hocam o da...ya vallahi şu bloga güzel şeyler yazmak bir nasip olsun başka şey istemeyeceğim. ama dur bakalım yaz gelsin hele bakarsınız dilim değişir :))

"i love beyond the bones..." 

nedense şu repliği günde 34 defa söylemezsem içim rahat etmiyor. yapıştı kaldı üstüme anlamadım. nakaratıyla birlikte çığırıyorum birde.. etrafımdaki bir elin parmağı insan da şaşırıp kalıyor ne diyor bu diye.. siz anlamazsınız!

yeni ev arkadaşından çok memnunum. çoğu insanda olduğu gibi zamanla benden sıkılmazsa bu beni çok mutlu eder. tabi her iyi şeyin kötü yanları da vardır. bunu keşfetmemeyi diliyorum. 

insanları bazen ben de kırabiliyorum. özellikle nazımın geçtiği kişilere sinir yaptığım zaman kendime çok kızıyorum. bunu onlara da söylüyorum ama inandırıcı gelmiyor. sinir iyi bir şey değil. özellikle az sayıdaki sevdiklerinize yapıyor iseniz...

ve dünya dönecek. sen dönmesen bile.. hadi bana yarın başarılar 

sevgiler

Yorumlar

  1. selam!
    ilk öncelikle umarım umarım umarım sınavın iyi geçmiştir.
    şincik sürekli yazılarına yorum atıp senden bi cevap bekleyesim var ama 'bu manyak da sardı bana ezik ıy öf pis' dersin diye hafif bi tırsıyorum. o yüzden sakinim. şimdilik. cidden.
    bi de ilk yazdığım yorum troll değildi ve dalga geçmiyodum ve ben senin arkadaşın değilim ve bu yazın da çok güzel bence.
    -2 lik kısımda olmak beni çok berhudar eyliyor. berhudar ne demek bilmiyorum ama iyi bir anlamı olduğunu varsayıyorum.
    ne idüğü belirsiz okuyucun sana sevgilerini sunuyor.
    -ne idüğü belirsiz okuyucu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle benim ağzım sütten çok yandığı için, yoğurdu üfleyerek yiyorum anlayacağın üzere, ve bu blogu okuduysan benim insanlara öyle yaklaşmadığımı da bilmek gerekir İstediğin her yazıya, herkes gibi istediğin yorumu yapabilirsin, bana soru sorarsan cevap da alabilirsin. Şu anlık -2'lik kısımdasın, bu ileride olmak isteyeceğin anlamına gelmez Zevkler, ilgiler her zaman değişir. Bahsettiğin kadar da övünülecek birisi de değilim Teşekkürler ilgi alaka için... Smiley atamıyorum yorum sistemim onları kocaman yapıyor yoksa bu o kadar da ciddiyetli bir yorum değildi xd

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

bedelini ödedim

 işte yine been işte yine bir yazı..... mer mer mer merhaba... uzun süredir uyumak için kıvrandığım sırada, bir türlü uyuyamamam üzerine kafamdan geçenlerin artık bir şekilde buraya dökülmesi gerektiğine karar verdim. yataktan kalkmadan önce kafamın içinde milyonlarca ışık yılı misali dönen şeylerin hepsi buray aktarılacak mı bu da ayrı bir merak konusu. ama beni biraz tanıyorsanız bunun olmayacağını biliyorsunuzdur.  dostlar... çok yoruldum ya gerçekten bak acayip yoruldum. üstelik bu yorgunluk boş oturmaktan geliyor. hatalar silsilesi öyle bir noktaya getirdi ki hayatımı. hani ufak ufak umutlar tükenir ya o noktaya gelmek üzereyim. bu kadar potansiyelli bir insan nasıl olur da hiçbir şey başaramaz aklım almıyor. elimi neye atsam kuruyor mantığı oluşmaya başladı. bilemiyorum daha ne kadar dayanacağımıı ama ne yüzümde o eski gülüş kaldı ne o heyecan. uyku bile uyuyamuyorum artık. asla rahat değilim vs. vs. uzar gider. buraya sadece neden kötü durumda olduğumu yazsam paragrafla...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...