-gözünün tam altına yediği yumrukla zihninde oluşan öfke ve sinir paradoksu rehin almıştı iradesini. Karşılık verecek gücü bulamadı. Yere baktı sanki yerde kurtarıcı bir asa var gibi. Zaten yere bakmaktan başka seçeneği yoktu. Kafasını kaldırdığı an yiyeceği ikinci bir yumruk, zaten azalarak yok olan baskıcı rejimini demokrasiye çevirecekti. Başka bir plan üzerinde yoğunlaşmak istedi. Tüm kalbiyle kaçmayı istedi. Kaçamadı..
Karnının gurultusu, beynine biraz geç yansısa da, yemek yemenin olağan bir eylem olduğu kanısı sardı tüm damarlarını. Adımlarını sıklaştırarak yemekhaneye doğru yöneldi. Yanında arkadaş diyebileceği birisi yoktu, belki bir tanıdıktı. Gözlemlerine ve değerlerine ne kadar uygun olduğu saatlerce süren bir sempozyumda da tartışılabilirdi. Usulce sıraya girdi. Tanıdık diye nitelendirdiği insanla sohbet etti. Sohbet etmeyi saniyelik eylem olarak görenlere inat süreyi olabildiğince uzun tuttu. O kadar ilginçti ki elinde tepsiyle masaya oturduğunda bu eylem hala devam ediyordu. Önce yutkundu sonra şaşırdı. Belki de yanlış benliğini almıştı sabah evden çıkarken.
Kafasını kaldırmayı adet olarak görmediği için, yemek yeme açısı her zaman yemeğe doğru olan bir şahsiyetten beklenmedik şeyleri yaptı ve kafasını kaldırdı. Onlarca yemek yeme ihtiyacı hisseden insanla bir voltran oluşturmuş ve kendinden tiksinmiyordu. Sanki bir fazlalık vardı bu yemekhanede, onun içini hoş eden bir ışık misali. Zaten kafasını o ışığa çevirdiğinde, kalbinin ne kadar da çevrimiçi bir icat olduğunu hatırladı. Yemeği sanki yemiyor. binlerce mikroskobik sevimli canlı efendilerine hizmet ediyordu. Cesaretin bedava olmadığı zamanlardan geldiği için kronik bir çekingendi. Zaten yemekhanede bulunan hiç kimse onun neden ayağa kalktığını ve o ışığa doğru yürüdüğünü açıklayamazdı.
Adımlarında ne hızlılık ne yavaşlık saptanmadığı için ışıkla buluşması ortalama bir zamanda oldu. Dudaklarının arasından çıkan bir kaç kelimeyle açıldı günün özeti programı;
-merhaba seninle tanışmak istiyorum
+hayır
-peki iyi günler
Üzücüydü ve bir o kadar da yeni nesil akıllı telefon kılıfı..
(kesinlikle parodidir, ben böyle bişi yaşasam bunu sizinle paylaşmazdım.)
Yorumlar
Yorum Gönder