Merhaba arkadaşlar. Ben yurtta her gece pişti ile başlayıp, poker ustasına dönen kızın yakın arkadaşı.
Nasılsınız bakalım? Ben hala nargile içiyorum. Varoluşsal problemlerimi bir kağıda koyup rastgele çektim. Çıkan kağıdı da yırtıp attım okumadan. Anlayacağınız delirmenin en belirgin aşamasındayım. Tüm gün Daniel Radcliffe filmleri izleyip hayatı sorguluyorum.
Bu aralar keyfim yerinde. Kalbim ve beynimdeki problemleri unutturcak arkadaşlar edindim. Anlattığım şeylere saygı duyulmaya başlandı. Genelde arkadaşlarım filmin ilk yarısını izleyip çıktıkları için bu bana kaos gibi geliyor. Kendi değerimin farkına varma ihtimalinden ziyade acaba ne zaman hayatıma son vereceğim kaygısı belirgin.
Final haftası gelip odamdaki çekyata kadar oturdu. Çalışsam da didinsem de, kararsız kaldığım çok şey var. Öncelikle vizelerde dünyaları yazıp düşük almam ile iki cümle yazıp yüksek aldığım durumlar. Bu tip olaylar zaten epey yol almış özgüvenimi daha da uzak ülkelere götürüyor. Üstelik bana vize de verilmiyor. Yakında tüm bunların üstesinden gelip, fare zehirli nargile yaparak çok uzaklara gidicem.
Aşk hayatındaki derin sarsıntılar, yine bana tokat gibi çarpıyor. Özellikle son günlerdeki bir takım twitler, bana imkânsızlığın ne kadar hayatın içinde olduğunu gösteriyor. Böyle şeyler yaşayınca, internet ile tüm bağlantımı kesip, ankesörlü telefon kulübesinde o kişiye telefon açmak istiyorum. Çünkü bazı şeyleri anlatmak için ona ihtiyacım var. Neden isterdim beni ağlatanı ise, birileri ağlatana kadar daha çok bekleyeceğim.
Son olarak verdiğim kilolar ile sağlıklı bir insan figürü yaratmaktan ziyade, daha depresif bir kişilik yaratmaktan korkuyorum lütfen bana yardım edin.
Boşver balı falan, stevya kullan hem daha sağlıklı..
Size ne düşündüğümü söylemek isterdim ama zaten tahmin etmişsinizdir.
Sevgiler
Nasılsınız bakalım? Ben hala nargile içiyorum. Varoluşsal problemlerimi bir kağıda koyup rastgele çektim. Çıkan kağıdı da yırtıp attım okumadan. Anlayacağınız delirmenin en belirgin aşamasındayım. Tüm gün Daniel Radcliffe filmleri izleyip hayatı sorguluyorum.
Bu aralar keyfim yerinde. Kalbim ve beynimdeki problemleri unutturcak arkadaşlar edindim. Anlattığım şeylere saygı duyulmaya başlandı. Genelde arkadaşlarım filmin ilk yarısını izleyip çıktıkları için bu bana kaos gibi geliyor. Kendi değerimin farkına varma ihtimalinden ziyade acaba ne zaman hayatıma son vereceğim kaygısı belirgin.
Final haftası gelip odamdaki çekyata kadar oturdu. Çalışsam da didinsem de, kararsız kaldığım çok şey var. Öncelikle vizelerde dünyaları yazıp düşük almam ile iki cümle yazıp yüksek aldığım durumlar. Bu tip olaylar zaten epey yol almış özgüvenimi daha da uzak ülkelere götürüyor. Üstelik bana vize de verilmiyor. Yakında tüm bunların üstesinden gelip, fare zehirli nargile yaparak çok uzaklara gidicem.
Aşk hayatındaki derin sarsıntılar, yine bana tokat gibi çarpıyor. Özellikle son günlerdeki bir takım twitler, bana imkânsızlığın ne kadar hayatın içinde olduğunu gösteriyor. Böyle şeyler yaşayınca, internet ile tüm bağlantımı kesip, ankesörlü telefon kulübesinde o kişiye telefon açmak istiyorum. Çünkü bazı şeyleri anlatmak için ona ihtiyacım var. Neden isterdim beni ağlatanı ise, birileri ağlatana kadar daha çok bekleyeceğim.
Son olarak verdiğim kilolar ile sağlıklı bir insan figürü yaratmaktan ziyade, daha depresif bir kişilik yaratmaktan korkuyorum lütfen bana yardım edin.
Boşver balı falan, stevya kullan hem daha sağlıklı..
Size ne düşündüğümü söylemek isterdim ama zaten tahmin etmişsinizdir.
Sevgiler
Yorumlar
Yorum Gönder