Ana içeriğe atla

EN SONUNDA SÖNDÜ KALDI HAYALLER

Merhaba arkadaşlar, ben beleş otobüs kartı olduğu için özellikle öğrencilerin ders saatinde ortaya çıkan, ve yer işgal ederek bazı öğrencileri dersten eden, maksadı sadece gezmek olan 65 yaş üstü insanın torununun arkadaşıyım.

Nasılsınız bakalım? Ben gayet kötüyüm, yine ummadığım itirafları ummadığım kişilere yaptım. Bazen diyorum ki, acaba cümlelerim fazla mı normal bu hayat için. Hani yeni bir ürün alırsınız da, o ürünü böyle şeffaf bişi ile kaplarlar da, siz onu açınca mutlu hissedersiniz ya. İşte o şeffaf şey benim. Mutlu ediyorum ama mutlu olamıyorum, sonum hep aynı yerde bitiyor. Açıkçası bu durum ne kadar rahatsız etse de olmak istediğim yerde olmadığımdan bu konu hakkında sadece tebessüm ediyorum.

Açıkçası seninle olan iletişmimiz ne kadar harika bazen onu düşünüyorum. Bir gün whatsapp durumlarımız aynı oluyoruz, bir gün de hayatta istediklerimiz farklı oluyor. Senin şu an hissettiğin mutluluk, benim hissettiğim hüzünle birleşince ortaya, Yeşil Yol filmindeki fareli adam çıkıyor. Yani beni bu kadar izole oldurtacak kadar sevmedin ya sana pes diyorum. Seni beklemeyi bekliyorum şu an daha ona karar vermedim.

Yani şu hayatta aşk falan pek ilgimi çekmedi, hatta tercih şansım olsa bir uçak bileti alır haritadan aşkın değil mantık evliliklerinin havada uçuştuğu bir yere giderdim. Ardından Hero klibinin sonundaki gibi bir vaziyette ölmeyi bekledim. Eve, okula, sokağa baktığım her saniye bir isteksizlik sarıyor tüm benliğimi. Arada anayasa değişikliği referandumu geliyor, bünye diyor azıcık mutlu olalım. Kalp hemen diyor olmaz öyle şey, yine geçemiyor tasarı meclisten. Ruh hali tanımım hakkında yeterince konuştuğumuza göre, biraz da kendimden bahsediyim. Çok güzel kilo veriyorum bu aralar.

Evet kısa kestim çünkü baya bahsettim aslında. Eğer beni biliyorsanız bahsettiğim olayın ne kadar büyük olduğunu anlarsınız. Bir gün sırık kadar ince olup, fall out boy şarkıları söyleyerek kendimi zehirleyeceğim.

Kendimi bazen okulda değil, güzel bir binanın en tepesinde atlamaya hazırlanırken görmek istiyorum. Ne kadar da çok intihar virali yaptım öyle değil mi? Merak etmeyin sizi soğutmak içindi herşey bu kadar gözünüze soktuğum bir şeyi yapmazsınız. Bir kere modası geçti onun

Tüm bunlar yaşanırken, arka planda yine mutsuz olduğumu görüyorum. Katy Perry'nin son albümündeki fazla tutulmayan iki parça gibi hissettiğime göre, sanırım durum vahimliği konusunda anlaştık. Unutmayın "herkesin herkesle şansı vardır." lakin herkesin herkesle şansı olması sizi bataklığa da sürükleyebilir. Şahsi tavsiyem kendinize bir kağıt kalem alıp en nefret ettiğiniz kelimeleri yazıp altına da kendi isminizi yazmanız. Bu sizi sakinleştirecektir.

Size ne demek istediğimi söylemek isterdim ama zaten nokta atışı ve varsayımlarla tahmin etmişsinizdir. Lütfen kendinizi ihmal etmeyin benim gibi olmayın

Sevgiler

Yorumlar

  1. Sen kendini böyle hissettikçe sorunlar bitmeyecek osman. Kendine gel artık yapma böyle

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

bedelini ödedim

 işte yine been işte yine bir yazı..... mer mer mer merhaba... uzun süredir uyumak için kıvrandığım sırada, bir türlü uyuyamamam üzerine kafamdan geçenlerin artık bir şekilde buraya dökülmesi gerektiğine karar verdim. yataktan kalkmadan önce kafamın içinde milyonlarca ışık yılı misali dönen şeylerin hepsi buray aktarılacak mı bu da ayrı bir merak konusu. ama beni biraz tanıyorsanız bunun olmayacağını biliyorsunuzdur.  dostlar... çok yoruldum ya gerçekten bak acayip yoruldum. üstelik bu yorgunluk boş oturmaktan geliyor. hatalar silsilesi öyle bir noktaya getirdi ki hayatımı. hani ufak ufak umutlar tükenir ya o noktaya gelmek üzereyim. bu kadar potansiyelli bir insan nasıl olur da hiçbir şey başaramaz aklım almıyor. elimi neye atsam kuruyor mantığı oluşmaya başladı. bilemiyorum daha ne kadar dayanacağımıı ama ne yüzümde o eski gülüş kaldı ne o heyecan. uyku bile uyuyamuyorum artık. asla rahat değilim vs. vs. uzar gider. buraya sadece neden kötü durumda olduğumu yazsam paragrafla...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...