İşte yine başlıyoruz. 20'li yaşlarının başındaki birinin aslında bir yaş bile yaşlanamadığından ibaret. Her şeyin, her acının, her mutluluğun aslında tek bir saniye bile sürmemesiyle oluşan bu sabitlik. Korktuğum başıma gelmedi evet. Bir günümü bile büyüyerek geçiremedim. Sanki hiç ilerlememiş bir hayatın sunduğu saniyeleri yaşıyorum. Oysa bu sonsuz sarmalda ilerlemek için yaşlanmak gerekiyor. Ne bedenime söz geçirebildim, ne zevklerime. Birden bire kendimi, hazır hissetmediğim bu yaşta buldum. Keşke gözlerimizi kapatsak ve bitse...
Acı çekmeyi kaldıramıyorum...
Abartılacak bir şey değil. Hayatın yalanlarını yaşıyoruz. Biliyorum hiç kimse, hiç bir şey sürekli olmuyor. Denizler gibiyiz, balıklarımız nesilden nesile değişiyor. Biz hep aynı kalıyoruz. Yanlış taraftayız işte.. Ölümsüz olan biz değil, balıklar olmalıydı. Gün doğumunu seyrediyorum son bir kaç gündür. Karanlığın aydınlığa çevrilmesi o kadar yalın ki...
Not : Hiçbir zaman kendimi, hiçbir şeye hazır hissetmedim...
Bu sorunlar sadece bende mi var? Yoksa herkes mi yaşıyor bilmiyorum. Sanırım psikolojik olarak bitme noktasındayım. Yerine koymam gereken hiçbir şey yok. Eğer olur da bir şey elde edersem onu taşıyacak gücüm yok. Hatta elimdekiler de fazla geliyor. Haklısın, çok abartıyorum. Ama bir bilseniz şu içimi. Duygulardan arınmış, düşüncelerin barınmış olduğu bir yer haline geldim. Hiç bir şey zevk vermiyor. Gerçi çok ilginçtir, acı veren bir şey de yok. Eski acıları devam ettiriyorum öylece...
Not : Zaman benim aleyhime işliyor
Acı çekmeyi kaldıramıyorum...
Abartılacak bir şey değil. Hayatın yalanlarını yaşıyoruz. Biliyorum hiç kimse, hiç bir şey sürekli olmuyor. Denizler gibiyiz, balıklarımız nesilden nesile değişiyor. Biz hep aynı kalıyoruz. Yanlış taraftayız işte.. Ölümsüz olan biz değil, balıklar olmalıydı. Gün doğumunu seyrediyorum son bir kaç gündür. Karanlığın aydınlığa çevrilmesi o kadar yalın ki...
Not : Hiçbir zaman kendimi, hiçbir şeye hazır hissetmedim...
Bu sorunlar sadece bende mi var? Yoksa herkes mi yaşıyor bilmiyorum. Sanırım psikolojik olarak bitme noktasındayım. Yerine koymam gereken hiçbir şey yok. Eğer olur da bir şey elde edersem onu taşıyacak gücüm yok. Hatta elimdekiler de fazla geliyor. Haklısın, çok abartıyorum. Ama bir bilseniz şu içimi. Duygulardan arınmış, düşüncelerin barınmış olduğu bir yer haline geldim. Hiç bir şey zevk vermiyor. Gerçi çok ilginçtir, acı veren bir şey de yok. Eski acıları devam ettiriyorum öylece...
Not : Zaman benim aleyhime işliyor
O kadar çok bunaldım ki, yazamıyorum artık. Bence bu sonu belirlenemeyen bir olay. Aklıma hiç bir şey, obje, kimse gelmiyor farkında mıyım? Umursamazlık boyutum tamamen evren sınırlarını aştı. Son verecek şey çok. Lakin bu yaşamım mı yoksa acılarım mı? İkisi arasında bağlantı yoksa garip olacak. Ben yok diye düşünüyorum son günlerde. Kafamdaki gitme duygusu, yerini biraz umursamama duygusuna dönüştürdü. Acaba iyi mi?
Not : Tutunmak çaresiz bir hastalığa benzer. Eğer başka dalın yoksa kıpırdayamazsın. Alan geniş değilse de kıpırdayamazsın. Tutunmanın bu durumları insanı üzer sanırım.
Keşke buraya yazacak güzel şeylerim olsaydı. Olmuyor...
Yorumlar
Yorum Gönder