Herkes kendine bir kelime seçseydi eğer, Felecia'nın tercihi "özgürlük" olurdu. Ancak seçtiğimiz şeyleri genelde elimizdekilerden belirlemeyiz... Her bir ıslığında farklı şarkı çalardı Felecia'nın. Kimi zaman bir ayrılık şarkısı, kimi zaman bir yağmur şarkısı, kimi zaman ise penceredeki soyulmaların şarkısı. Aşk nedir bilmezdi Felecia. Onun için insanların dışarıda sürekli satın aldıkları bir şey gibi gelirdi. Bir keresinde, annesine aşkın ne demek olduğunu sormuştu. Aldığı cevap ise, önemsiz bir detay olduğu idi. Felecia bunu pek sorgulamamıştı. Şu an olduğu gibi başka dertleri vardı. Yine aynı saatlerde o adam o sokaktan geçiyordu. Bu sırada Felecia'nın annesi yemeği pişiriyor. Dakikalar sonra evin diğer iki ferdini çağırmak için hazırlanıyordu. Kuşlar her zamanki yerlerinde, artık kararan akşamı cıvıltıları ile değil sessizlikleri ile idare ediyorlar, kaldırım taşları her zamanki yerlerinde ve üzerlerine basılmayı bekliyorlar, gökyüzündeki bulutlar artık o ...