Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

mutluluğun formulü

mer mer mer haba arkadaşlar ben sevilmeyen blogger. uzun bir aradan sonra sizlerle birlikteyim. burada olmadığım sürede, insan ilişkilerine karşı olumlu ve yaşama sevinci olan bir grup tarafından katledildim. katillerim hala dışarıda... keyifler nasıl? benim valla düşük biraz.. vizelerim pek de iyi gelmedi. böyle durumlarda kendimi soysuzlar çetesi filmindeki daniel brühl gibi hissediyorum. bu tarz durumlarda soğukkanlılığımı korumak zorundayım. bu mesafeden aynı frederick zoller gibiyimdir. bu dünya bana pek bir şey kanıtlamıyor. finansal kriz harici ilgi çekici bir olayım yok. kafkaokur dergisi alarak yaşamımı sürdürmeyi planlıyorum. hayat gerçekten benim için zor durumlara gebe kalıyor. bu üzücü bir şey. uzun süredir dediğim gibi içimde hiç bir şeye karşı en ufak his yok. bunu katıldığım canlı yayınlarda da dile getiriyorum. bu aralar lol oynamaya sardım. yakında ondan da sıkılmaya başlayacağım. vakti doldururken yılların nasıl akıp gittiğini bilemiyorsun. ne demiş florence

iki yaşındayız

Merhaba sevgili blog sakinleri... Ben sorunları olan blogger. Nasılsınız bakalım? Valla ben gayet pozitifim, vizelerim var... İlk ikisine pek bakmadığım için kötü geçti ama üçüncüsüne çalışıyorum. Böyle durumlarda kendimi Taxi Driver filmindeki Travis Bickle gibi hissediyorum. Böyle otantik duygu değişimlerim vardır. Veee beklemediğiniz şey yaşandı ve bu blog artık iki yaşında. İlk başlarken daha önceki deneyimlerimi varsayarak bu sitenin o kadar uzun ömürlü olmayacağını düşünüyordum. Ancak hayat bana öyle bir çiçek açtı ki tam iki seneyi doldurduk. Bu zorlu süreçte beni yalnız bırakan hepinize üzüntülerimi yolluyorum. 2 sene içinde veyahut son 1 sene içinde değişen bir şey olmadı. Hala daha tutarsız iletişm sinyalleri veriyorum. Hatta yakın zamanda buradan uzaklaşıp bir dağ evinden megafonla yemek sipariş edeceğim. Böyle harika huylarım olduğunu bilen bilir. Bugüne kadar bu blogu okuyan 67.489 kişiye teşekkür ederim. Dile kolay gelse de bu kadar insanın sizin yazdıklarını ok

arkadaşa mektup

çok sevdiğim bir arkadaşıma attığım doğum günü mesajını buraya atasım geldi.. ileride hatırlamak istediğim cümlelerde bugün... Merhaba, yine bir doğum gününde birlikteyiz. Geçen sene dediğim gibi yine sana bugün mesaj atıyorum.  Öncelikle doğum gününü en içten dileklerimle kutlar, hayatında yeni ufuklar dilerim.  Umarım yeni yaşında, üzüntülerden çok mutlululuklar yanında olur.  Son konuşmamızdan, yani sana son mesaj attığım süre üzerinden bir yıl geçti.  Bu bir yıl içerisinde benim hayatımın nasıl gittiği, neler hissettiğimi veyahut ne durumda olduğumu pek merak ettiğini düşünmüyorum. Ancak gerçekten seni özlediğim zamanlar oluyor. Yıllar bana şunu öğretti, her insanla rahat rahat konuşamazsın.  Belki sen beni çok ciddiyetle dinlemiyordun. Ancak ben seninle bir şey paylaştığım zaman mutlu hissediyordum.  Açıkçası, senden sonra herhangi bir paylaşımda bulunduğum hiç kimse bana aynı duyguyu yaşatmadı.  Neyse ki, bana o güzel günleri yaşattın. Arkadaşlığını gösterdin. Bunun içi

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim