Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

hikaye /// üstünlük göstergesi

-gözünün tam altına yediği yumrukla zihninde oluşan öfke ve sinir paradoksu rehin almıştı iradesini. Karşılık verecek gücü bulamadı. Yere baktı sanki yerde kurtarıcı bir asa var gibi. Zaten yere bakmaktan başka seçeneği yoktu. Kafasını kaldırdığı an yiyeceği ikinci bir yumruk, zaten azalarak yok olan baskıcı rejimini demokrasiye çevirecekti. Başka bir plan üzerinde yoğunlaşmak istedi. Tüm kalbiyle kaçmayı istedi. Kaçamadı.. Karnının gurultusu, beynine biraz geç yansısa da, yemek yemenin olağan bir eylem olduğu kanısı sardı tüm damarlarını. Adımlarını sıklaştırarak yemekhaneye doğru yöneldi. Yanında arkadaş diyebileceği birisi yoktu, belki bir tanıdıktı. Gözlemlerine ve değerlerine ne kadar uygun olduğu saatlerce süren bir sempozyumda da tartışılabilirdi. Usulce sıraya girdi. Tanıdık diye nitelendirdiği insanla sohbet etti. Sohbet etmeyi saniyelik eylem olarak görenlere inat süreyi olabildiğince uzun tuttu. O kadar ilginçti ki elinde tepsiyle masaya oturduğunda bu eylem hala devam ed

Sistematik düşündüm ve kaybettim..

Hayallerimizin düşüşü şaşalı olsun isterim her zaman. Büyük bir düşüş, anlamlı bir düşüş. Kimi hayaller de gerçek olur sonrasındaki felakete haberci olmak için. Evet yine yolun sonundayım. Kendi benliğimin, kendi enerjimin. Finali Hero klibindeki gibi yapacağım.                                         Hayallerimin aşkını buldum triplerine girmiyorum. Epey bir zaman da girmem herhalde. Ama güzel bir kızla tanışmayla, iyi bir kızla tanışma arasındaki o şanslı noktayı vurmuş olabilirim. Tabi ki o nokta etrafındaki sayısı doğruyu ve sayısız atom parçasını göremeyecek olmanın verdiği tatlı hüzün boşluğu da cabası. Teoride mükemmel bir ilişkinin pratikte rezalet ilk adımı. Hayatımda hiç Kore dizisi izlemedim. Birileri için izleme fikrine de hep karşı oldum. Ve gerçekçi olursak karşınızdaki kişinin hoşlandığı şeyleri yapmak seksiliğin yeni adı değil. Hoşlandığı kişi mi ? Buraya kesinlikle bir çizgi atmak zorundayım. Tanışılmak istenen kişi, ama mesajlara isteksiz cevap yazan tür

Ne tarafa düşeceğime karar vermeliyiz?

It's not like it is in the movies.  There's not a great big spurt of blood and you go flying backwards. The impact isn't spread over a wide area. It's tightly focused so there's little or no energy transfer. You stay still and the bullet pushes through. You're almost certainly going to die, so we need to focus. I said, "Focus!" Günlerdir hastayım, halsizim ve bitkinim. Gıda zehirlenmesi diyorlar. Gıda zehirlenmesine inanmazdım bana göre birkaç kötü şeyden biriydi ve hiç mantıklı değildi. Ayrıca bloguma sıkıldığım için değil de hasta olduğum için yazamamam içime su serpiyor. Bu blog devam edecek yav.. Girişi de İngilizce yaptım Sherlock'dan en favori sahnemin giriş repliği.. Bir nevi kendime söylüyorum bu cümleleri farz edin. Meraklıysanız araştırın, umrunuzda değilse okumayın... .Görselini paylaştığım şahıs Jim Moriarty.. Sherlock'da yarı kurgusal yarı daimi romana uygun kötü karakter ama ciddi bir karakter. Adamın şaşırma

Göreceli kavramlar malikanesi

Işınlanmak bir rüya değil de, hayatımızın odak noktası olsaydı, eminim ki bir çokları kendini kara deliklere ışınlardı.. Yemek tarifimi umarım beğenmişsinizdir, hatta gecenin körüne uygulama peşinde olan yürekleri sezebiliyorum. Uzaydan geldiğinize göre yorgun olmalısınız diyorum ve şarkımı paylaşıyorum.. Son Feci Bisiklet ile tanışmamı sağlayan kişi şu an benden nefret ediyor büyük olasılıkla, diğerleri gibi.. Ne mutlu bana.  Adam güzel söylüyor yalan değil. Sözleri hoşuma giden şarkılar silsilesinden bir örnek diyelim. 08:30 dersim var ve ben hala uyanığım.. Saat hakkında ipucu vermeyeceğim ama anlamsız bir saat.  (liseli değilim. üniversiteliyim. üniversite.) Aniden doğan güneş Nasıl da ruha eş Yolculuk nereyeydi uzaylı kardeş? Bilirim bu yolu Ve yorgun olduğunu Bu arada merak ediyorsunuzdur. Bir bayan ile tanıştım. Sadece tanıştım. Aydın'da tanıştığım ve sohbet etme fırsatı bulduğum üçüncü bayandır herhalde. Manita avcılığı yapmak istemezdim ama ci

yemek tarifi evreni /// 1 /// sigara böreği

En içten sevgilerimle herkese merhabalar. İlk kez bir yemek tarifi vereceğim bu blogta.. Beklentileriniz çok olmasın tabi, hayal kırıklığı yaşayacaklar bb. Eğer siz de öğrenci evinde kalıyorsanız ve hazır yemek sizi bunaltıyorsa çok kolay bir yemek tarifi vereceğim. Sigara Böreği !! Uzaktan kolay gözükse de, cidden kolay bi yemek türü. Öğrenciler ve yemek öğrenmek isteyen çılgınlar hazır mısınız ? Malzemeler : -Üçgen veya normal yufka. (BİM adlı mekandan üçgen yufka alırsanız uğraşmazsınız..) -Sucuk -Kaşar -Sıvı yağ -Tava -Ateş Sucuklu ve kaşarlı yapıyorum ben genelde, sizde yapın bence maliyeti 15 lira falan malzemelerin. 5 kişi doyduk gerisini siz hesap edin Malzemeler beyle BİM'den alınma.. Poşetten çıkarılmış halleri.. beyle beyle doğruyoruz.. beyle beyle sarıyoruz  böyle böyle de kıvırıyoruz sara sara en sonunda sigara gibi oluyor tavaya yağ döküp böyle atıyoruz alt tarafı bu hale gelince çeviriyoruz,

Nükleer Reaksiyon Gösteren Kız..

"İnsan, insan olduğu kadar var. Yoksa kim hatırlardı çoktan göçenleri.." Ne yaptığımı ben bile bilmiyorum. Bir yanım kahve köşelerindeyken, bir yanım kendimi yarım bıraktığım yerde kaldı. Tünelin ucu gözükmüyor, daha ne kadar yol var hiç bir navigasyon  söylemiyor. Bu ikilem değil de nedir? LGBT viralimi de yaptığıma göre, güzel bir selam verebilirim size. Sonuçlarına katlanarak rol aldığı vasat tiyatro oyunu tutan şaşkın oyuncu gibi gülümsüyorum. Gülümsemeyi deniyorum. Alt kattaki kızlardan birisi telefonla konuşuyor, duyuyorum her kelimesini o da galiba bir boşlukta. Herkesin boşluğu kendine banane.. Yeni insanlarla nasıl tanışılır acaba? Bu konuda düşünmek istiyorum bazen ama kendime o kadar da acımam yersiz. Başlangıç noktasında olabilirim ama eksilere düşmedim bilin istedim. Facebook adlı batı ahlaksızlığı sitesinde öneriler kısmında çok takılmaya başladım. Ama yanlış adama yanlış kişileri öneriyorsun be ZuckyBoy..(ZuckyBoy = Mark Zuckenberg = Facebook Kuruc

Dengesel sıkıntılar..

şaşırmak gereksiz bence bir çoğu tecrübesiz genellemeye tabi tutulmuşlar hakaretler yersiz. bilirsiniz ki onlar zaten evsiz sonra karşınıza dikilir keyifsiz amerika'dan önce bulunmuşlar. haydi şimdi eleştir. tüm geçmişini  fayda yok sen kaybolmuş bir kutup yıldızısın kendine faydan yok ki yol gösteresin "şarkıyla alakalı pek cümle kurmak istemiyorum, zaten dinleyince gerekli analizi yaparsınız." Kaybettiğimiz dakikaları aradığımız yerlere başka bir bakış açısıyla yaklaşsak bence daha mutlu bir toplum olurduk. Toplum fayda ister, toplum özveri ister. Toplum sevgi vermez, toplum tolerans göstermez... Belki başka bir yalnızlık şarkısında yine beraber ritim tutmayı isterdim. Kullanacağım cümleler kimisini rahatsız ederken, kimisini bir boşluğa sürükleyebilir. Belki bir macera, belki bir aksiyon. Adını kim koyarsa koysun. Bu konuda pek yorum yapmak istemiyorum. Zaten ne demek istediğimi tahmin etmişsinizdir. Şaka gibi..Bir hafta old

defter /// 2

tam zamanında yoruldu eleştirilere illa ki bozuldu sığındığı limandan kovuldu hedefteki oydu kendi kendine sordu niye böyle oldu çizgisini korudu esas karakteriydi sorunlu yalnız kalmaktan korktu ve yalnız oldu neşesi kayboldu böylesine umutlu bir yerde oturdu kulaklığı bozuldu dedi ki "keşke yalnız kalmasaydım.."  "defterde şoke eden özge ertal virali.." Greetings from Fairbanks! This is the last you shall hear from me Wayne. Arrived here 2 days ago. It was very difficult to catch rides in the Yukon Territory. But I finally got here. Please return all mail I receive to the sender. It might be a very long time before I return South. If this adventure proves fatal and you don't ever hear from me again I want you to know you're a great man. I now walk into the wild. -Alex. There is a pleasure in the pathless woods,  There is a rapture on the lonely shore,  There is society, where none intrudes,  By the deep s

Çalmadı yine saat dimi?

Sahtekarlığı kanıtlanan dedektif..Gazetede okumuştum. Gazeteleri seviyorum.. Quiz denilen batının ahlaksızlığını da atlattım bugün. Daha neşe doluyum. Ayrıca öğlen başlayan ders diye güzel bir olgu da var. Uyku.. Bazen sığınacak bir liman, bazense terk edilmeye kıyılamayan balıkçı teknesi..Şu an bu yazıyı keyifli yazıyorum. Keyfimi kaçıracak şeylerin listesini yapmış olsaydım bu yazıda kasvet ve günahlar öne çıkardı. Yine konusuz bir cehennem gibi karşınızdayım. Çok güzel bir şarkı var son zamanlarda dinlediğim. Dinlemeseniz bile ben birkaç ipucu vereyim..Kapital olmayın gözünüzü seveyim, bir buket çiçeğe 100 lira mı verilir.. Sovyetler bile yıkılmışken siz sonsuz sevgiden aşktan bahsetmeyin. Gerçek aşk hissedilendir, gerçek aşk paylaşılandır. En mutsuz anınızda bir sarılma, bir telefon uzağınızda olandır. Kişisel görüşlerimin dile getirilme örneği bu şarkı. Tabi Özge Hanım'a da iyi viral oldu. Değerimi bilsin.  "Kur farkına yenik düştü yastık altı paralarım

defter /// 1

sincaplar sevmez sonbaharı diye yem attım ortaya illa vardır yutanı baltaya sap olamayan familya çıkmasın sakın karşıma diye atar mı yapayım yoksa başlamam mı gerek kaçmaya Sir Boast-a-lot was the bravest and cleverest knight of the round table but soon the other knights began to grow tired of his stories about how many dragons he’d slain. And soon they began to wonder “Are Sir Boast-a-lot’s stories even true?” Ohhhh noooo. So all of the knights went to King Arthur and said “I don’t believe Sir Boast-a-lot’s stories! He’s just a big old liar who makes things up to make himself look good.” And then even the King began to wonder, but that wasn’t the end of Sir Boast-a-lot’s problems. No. That wasn’t the final problem.  The End. Hikaye hoşunuza gitti değil mi? Bende öyle tahmin etmiştim. Sherlock !! Bu yazının ismi defter olduğu için saçmalamak serbest. Sanki diğer yazılarımda yapmadığım bir şeymiş gibi.. Ama burada daha da cıvık olacağım. puhaa

Lisanssız Paraşüt Eğitmeni

paraşütle atlamayı öğrenmek istiyordu bir adamın biri bunun için de buldu kendine eğitimen biri. eğitimen derlerse tabi. korkuyla ve kasvetle aklı gitti. adamın biri helikoptere bindi. güvenlik yeleğini giydi. eğitmen ise emindi. ölüm sadece bir eğlenceydi. baktı yeryüzüne adamın biri. atlamaya hazır gibiydi. tek güveneceği kişi eğitmeniydi. aksiyona eğilimli. teoride dümdüz aşağı inecekti. aniden eğitmeni "atla" dedi. adamın biri gökyüzündeydi. paraşütün ipini çekti aman tanrım bunu öğrenmemişti iş içten geçmişti. adamın biri yerde kanlar içindeydi galiba ölmüştü. eğitmen sigarasını yaktı. galiba mesai saati bitmişti. adamın cenazesinde ön saflarda belirdi. zaten ben avukat olmak istiyordum dedi.. Epey üzücü bir hikayeydi kabullenin. Edebiyat okusaydım iyi iş çıkarırdım. Bu da demek oluyor ki, birçok gencin önü açıldı. Adam gibi okuyun şu bölümü. Beni sorarsanız ben yine kahve içiyorum. Ama bu sefer dinlediğim melodi başka..

Aşısı olmayan duygular döngüsü..

İkinci yazımla karşınızdayım. İlk yazımı 24 saat önce yazmış ve pek memnun kalmıştım. Şimdilerde ise kahvemle birlikte sigaramın tadını çıkartıyorum. Tabii bir de şu şarkı var. Me And Earl And Dying Girl adındaki bir filmin en alıcı sahnesinde, arka planda olan müzik bu. Aslında çok şey  anlatıyor bana göre. Yani bana göre, merak etmeyin size "Şu şarkıyı dinleyin yeaa harika" demeyeceğim. Kişisel müzik zevklerimi kimseyle paylaşmayı sevmem. Ayrıca bir o kadar da paylaşmışımdır. Zaten sevmediğimiz şeyleri yaparak hayatta kalıyoruz. Ev arkadaşımın çok güzel bir sözü var; "Hadi Hamburger yapalım!" Sizi yani yazılarımı okuyan kişileri etkilemek için bir çok yola başvurabileceğim aklıma geldi bugün. Mesela daha imlakeş yazabilirim. İmlakeş ne demek diye soran olursa da, imla kurallarına daha fazla dikkat etmekten bahsettiğimi anlatıp ikinci tura kalmanın hesaplarını yapayım bari. Size çok güzel espriler de yapabilirim. Ama inanın artık çok yorgunum. Bu hayat beni

Son kalen de yıkıldı umarım mutlusundur.

Merhaba.. içtenlikle merhaba. Biraz üzüntüyle, biraz azimle merhaba... Merhaba bir selam verme sözcüğüdür her zaman, başka anlamlara çekilmesine her zaman karşı durmuşumdur. Bu gördüğünüz oluşum da, defalarca denediğim ve tutturamadığım "blog" manevrasının bir başka halkasıdır. Belki bu sefer her şey ciddileşir ve aradığımız uyumu yakalarız. Kendimden bahsediyim biraz..İsmimi versem de pek bir şey değişmiyor o yüzden vermeyeyim. Hatta doğduğum yılı, doğduğum yeri ve şu an yaşadığım yeri vermesem de olur. Ama ben fazla sır saklayamam. Kocaelide doğdum ve şu an Aydın havası soluyorum. Başıma bir şey gelmeyecekse, burada üniversite okumak için bulunuyorum. Herkesin içinde başka bir algı vardır. Sofistike kelimeler kullanmayı severim, yoksa nasıl popülerleşiriz? Daha önce değindiğim gibi bir sürü blog denemem oldu. Hiçbirinde dikiş tutturamadım, sıkıldım bıraktım. Gecenin bir körü ve ben yine böyle bir şey deniyorum.. Neden deniyorum peki? Açıkçası bunu bende bilmiyorum. Y