Kendine itiraf edemediğini, başkasına dile getirme bence.
Yukarıdaki cümleden yola çıkarak hayatın tüm karmaşasını da çözebilirsiniz. Sadece çok kısa bir süre bir araya gelen iki insan arasında en fazla ne gibi bir çekim olabilir? Onu ilk gördüğümde yoğun şeyler yaşadım. Bu yoğunluk belki de elimin altındaki bütün zenginliği, beni o kötü günlerden çıkartan çıkış yolunu benden uzaklaştıran bir yoğunluktu. Şimdilerde o tutunduğum yol, benimle ve yaşantımla dalga geçer bir halde. Aşkmış, sevgiymiş bunların hepsi içimde öldü.
Son bir darbesi daha vardı bu yolun. Belki de içinden ufak ama bana yetecek bir şey çıkartacağım o yoğunluğu, benim için yasaklı madde haline getirdi. Alabileceği maksimum intikam buydu zaten. Bir kaç adım sonra, kendimi müşterisi sayacağım o güzel pasta dükkanı, şimdilerde yediğim pasta midemi ağrıttığı için "gidilmemesi gereken mekanlar" listesine dahil oldu. Tek bir hareketi ile, tek bir hırsı ile. Tabii ki o dükkanla alakamın devam etmesi, o dükkanın bana yaklaşımını pazarlama stratejisinden öteye taşıyacak mıydı bunu bilemeyiz. Bilmek de istemeyiz.
Let's try again, say to goodbye.
Goodbye to yesterday...
Bu saatte içime düşen, daha doğrusu son zamanlarda hep bu saatlerde içime düşen, "ait hissetmeme duygusu" daha ne kadar devam eder meçhul. Çok yakında olması ihtimal dahilinde olan olaylar zincirine kapılan birisi için pekte düşünülecek bir hadise olmasa bile hiç kimsenin, evet dünya üzerinde hiç kimsenin sizi istemediği hissi kaplayabiliyor o güzel düşüncelerinizi. Düşüncelerimi her zaman güzel bulmuşumdur.
Bir erkek doğanın kanunu olarak, eğer hislerinde bir değişiklik yoksa yanına birini ister. İstemedim demiyorum ama istemeye hiç fırsatım olmamıştı bugüne kadar. Sakini olduğum adadan ayrılıp, başka bir adaya geçtiğimde, kendimi o gemide dünyanın en mutlu insanı sayarken geride bıraktığım her objeyi ayrı incelemem gerektiğini unutmuştum. Bir pişmanlığım yok. Geçmişe, hastahanelere ve ötesine dönüşe.
Yeni bir sayfa açmasına açmıştım ama yazdığım şeylerin geçmişle bağlantılı olacağının farkına varamamıştım. Varmasına vardım ama, kalem bende olmadığı sürece elbette seyirci kaldım. Belki bir silgimiz olur ileride, tamamen sileriz. Çünkü kağıdı yırtmak pek akıllıca değildir. Evin eşyalarını dekore edebilirsiniz, baştan sonra yenileyebilirsiniz ama evi inşa etmek, maddi manevi üzer bünyeyi.
Let's try again, say to goodbye.
Goodbye to yesterday...
Her zaman en iyiye yol alamazsınız
Ancak gidiş hızınız güzel olursa yolculuktan keyif alırsınız.
Bugün de kavuşamadık, bugün de.
Sevgilerle..
Yukarıdaki cümleden yola çıkarak hayatın tüm karmaşasını da çözebilirsiniz. Sadece çok kısa bir süre bir araya gelen iki insan arasında en fazla ne gibi bir çekim olabilir? Onu ilk gördüğümde yoğun şeyler yaşadım. Bu yoğunluk belki de elimin altındaki bütün zenginliği, beni o kötü günlerden çıkartan çıkış yolunu benden uzaklaştıran bir yoğunluktu. Şimdilerde o tutunduğum yol, benimle ve yaşantımla dalga geçer bir halde. Aşkmış, sevgiymiş bunların hepsi içimde öldü.
Son bir darbesi daha vardı bu yolun. Belki de içinden ufak ama bana yetecek bir şey çıkartacağım o yoğunluğu, benim için yasaklı madde haline getirdi. Alabileceği maksimum intikam buydu zaten. Bir kaç adım sonra, kendimi müşterisi sayacağım o güzel pasta dükkanı, şimdilerde yediğim pasta midemi ağrıttığı için "gidilmemesi gereken mekanlar" listesine dahil oldu. Tek bir hareketi ile, tek bir hırsı ile. Tabii ki o dükkanla alakamın devam etmesi, o dükkanın bana yaklaşımını pazarlama stratejisinden öteye taşıyacak mıydı bunu bilemeyiz. Bilmek de istemeyiz.
Let's try again, say to goodbye.
Goodbye to yesterday...
Bu saatte içime düşen, daha doğrusu son zamanlarda hep bu saatlerde içime düşen, "ait hissetmeme duygusu" daha ne kadar devam eder meçhul. Çok yakında olması ihtimal dahilinde olan olaylar zincirine kapılan birisi için pekte düşünülecek bir hadise olmasa bile hiç kimsenin, evet dünya üzerinde hiç kimsenin sizi istemediği hissi kaplayabiliyor o güzel düşüncelerinizi. Düşüncelerimi her zaman güzel bulmuşumdur.
Bir erkek doğanın kanunu olarak, eğer hislerinde bir değişiklik yoksa yanına birini ister. İstemedim demiyorum ama istemeye hiç fırsatım olmamıştı bugüne kadar. Sakini olduğum adadan ayrılıp, başka bir adaya geçtiğimde, kendimi o gemide dünyanın en mutlu insanı sayarken geride bıraktığım her objeyi ayrı incelemem gerektiğini unutmuştum. Bir pişmanlığım yok. Geçmişe, hastahanelere ve ötesine dönüşe.
Yeni bir sayfa açmasına açmıştım ama yazdığım şeylerin geçmişle bağlantılı olacağının farkına varamamıştım. Varmasına vardım ama, kalem bende olmadığı sürece elbette seyirci kaldım. Belki bir silgimiz olur ileride, tamamen sileriz. Çünkü kağıdı yırtmak pek akıllıca değildir. Evin eşyalarını dekore edebilirsiniz, baştan sonra yenileyebilirsiniz ama evi inşa etmek, maddi manevi üzer bünyeyi.
Let's try again, say to goodbye.
Goodbye to yesterday...
Her zaman en iyiye yol alamazsınız
Ancak gidiş hızınız güzel olursa yolculuktan keyif alırsınız.
Bugün de kavuşamadık, bugün de.
Sevgilerle..
Yorumlar
Yorum Gönder