Ana içeriğe atla

İŞARET DİLİYLE SELAMLAŞMA

Merhaba arkadaşlar...ben mağazada karşılaştığı sevdiği kızdan, bir an önce koşarak kaçmak isteyen genç delikanlı...

Nasılsınız bakalım? Ben yorgunum ya, hem hayattan hem aşktan, hem de beni yoran bütün imgelerden. Her sabah uyanıp kendimi, Budapeşte Otel'indeki Adrien Brody olarak hissediyorum. Sanki kötü bir karakterim ama rol bana yakışmıyor.

Keşke diyorum, bak bunu çok sık diyorum son zamanlarda. Aklı başında birisi bunu demez. Hiç bir insanın bana değer vermediği kaygısı sürekli içime işliyor. Herkes dönemlik iyi davranıyor zaten birbirine, bir gün benden de sıkılacaklarında verecekleri tepkileri de ezbere biliyorum. Belki biraz dünyanın sahteliği, biraz da benim hayal kırıklıklarım oluşturuyor bu durumu. Herkes, her şey neden bir insana boş gelir ki? Neden gerçek arkadaşlığa inanamaz birisi? Bunların cevapları kesinlikle bende değil. Kendi kendime işaret diliyle konuşup intihar etmek istiyorum.

Tüm bu garipliklerin yanında, kendimi eve kapatıp bir daha asla çıkmak istemiyorum. YouTube'da slime videosu izleyip gülmeye bile razıyım.

Mesela sen de farkındasındır. Etrafında fazlalık gibiyim. Keşke beni görünce moralin bozuluyor şeklinde hissetmesem, keşke seni gördüğümde ilk günlerdeki gibi güneşim doğsa, her gün planlar yapsam kendimi sana nasıl sevdirebilirim. Her şey için çok geç ve çok acıklı olması ne kadar da rezil bir durum değil mi ? Şimdi hiç acındırma yapmicam onu da merak etme. Bir gün illa burayı okuyacaksın, illa denk geliceksin. Belki çok sonra olacak belki yakın zamanda. Beni hatırlamayacağın bir zaman olacak çünkü beni hiç tanımadın.

Neyse acı çektik yeterince...

Bu sefer sana ne demek istediğimi söylemeyi çok isterdim ama bence kesinlikle tahmin etmişsindir

Sevgiler


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...

oturmaktan sıkılmadım

merhaba arkadaşlar ben yıllarca atölyede çalıştığı yerde artık masa başı çalışan genç.  nasılsınız bakalım. valla ben gayet iyiyim. bu yazıyı yazarken de mesai saatleri içindeyim. siz düşünün. her yaz olduğu gibi aynı yere geldim çalışmaya ve inanılmaz şeylere tanık oluyorum. ilk gün yalova'ya koca koca direkleri indirmeye gönderdiklerinde , bu senenin de amelelik dolu olacağını düşünürken, kendimi aniden teklifleri,siparişleri vb. işleri incelerken bilgisayar başında buldum. post modern anlayışa göre evrak işlerini yapıyorum. ne kadar mutlu olduğumu tartışmaya açık bırakmakla birlikte. böyle bir yerde bu kadar yükselmeyi beklemiyordum. yaşasın cv doldu. onun dışında chp'nin adalet yürüyüşüne şahit oldum dükkanda dururken ve eve gittiğimde daha da şaşırdım. adamlar kampı, türkiye'nin en yobaz en dindar mahallelerinden birisi olan benim mahalleye kurmuşlar. mahalle bir gecede evrim geçirdi herkes laikleşti diyebilirim. ancak terk ettiklerinde yine eski düzene geri dön...