Ana içeriğe atla

2017 Eurovision Şarkı Yarışması Değerlendirmem

Evet yazmaktan en çok zevk aldığım şeylerden birisine yer ayırıyorum bu yazımda. Cumartesi akşamı Eurovision geldi geçti... Peki benim dikkatimi neler çekti? Neleri beğendim, nelerden tiksindim? Hepsi bu yazıda.

İlk olarak bence Ukrayna yetersizdi. Geçen sene İsveç'in harika gösterisi sonrası bu sene organizasyon yetersiz kaldı. Özellikle sunucuları beğenmeme rağmen, oyları açıkladıkları sırada çok hata yaptılar. Kim kazandı dersiniz? Hiç beğenmediğim bir şarkıyla Portekiz..


hiç beğenmesem de, cidden fena oy aldılar. iki oylamada da birinci oldular. şarkı çok slow, bana göre değil..

Benim en çok beğendiğim performans ise Belçika'nınki oldu..



adeta bir melek gibiydi blanche... ama dördüncülük de onun kaderiymiş sanırım. 


alma'nın canlı performansı beklediğim gibi çok yalın kaldı. şarkıyı tamamen fransızca söylese daha iyidi. ama ben beğendim tabii ki almacığımı. dünyanın en güzel şeylerinden birisi kendisi...



lucie de baya güzel söyledi ama ingiltere olması yüzünden pek oy alamadı. aldığı alkış yeterdi bence de..



mans kadar yakışıklı olmasa da, robin bence bu işi güzel götürdü ama daha yeni kazandıklarından olsa gerek oy gelmedi.. ama hata yapmadı robin reis..



saksafon reis, 2010'daki gibi efsaneydi. adam bu solo herkese gelsin der gibiydi. zaten üçüncü bitirdiler yarışmayı



sen aylarca yarışmanın favorisi ol, canlıda batır. ilk ikiyi rezalet iki tane şarkıya bırak.. yazık oldu francesco abiye. ben çok üzüldüm. 



mans abi cidden 3 dakikada şova renk kattı. adam bu kadar sempatik ve yetenekli olunca gözükmesi de yetiyor. çok kral bi abi be... 



burada da finalde yarışan 26 şarkı var. kısa kısa özetleri diyelim..

yarışmaya damgasını vuranlar ise; jamala'nın canlı performansına sahneye çıkıp pantolonunu indirerek ass show yapan avusturalyalı abi oldu. ben şahsen acayip şaşırdım o an. buraya resim atamıyorum :d

almanya sonunculuğu ispanyaya verdi ama çok da üstte bitiremedi. 

portekizli abinin ablasıyla düet yapması güzeldi ama, güzel şovu bitirdi. bakalım seneye portekizde olacak yarışma... rusya'nın yaptığı prim unutulmazdı... bir de kıbrıs ve yunanistan birbirlerine 12 verdiler diye fena ıslıklandılar

yarışmanın en en güzel yanı da verka serduchka'nın gözüktüğü anlardı. onun 2007 videosunu da buraya bırakıyorum. izindeyiz verka reis. yarışmayı da lgbt şovuna da iyice çevirdiler :) 


umarım seneye desteklediğim şarkılar kazanır artık :)))



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...

oturmaktan sıkılmadım

merhaba arkadaşlar ben yıllarca atölyede çalıştığı yerde artık masa başı çalışan genç.  nasılsınız bakalım. valla ben gayet iyiyim. bu yazıyı yazarken de mesai saatleri içindeyim. siz düşünün. her yaz olduğu gibi aynı yere geldim çalışmaya ve inanılmaz şeylere tanık oluyorum. ilk gün yalova'ya koca koca direkleri indirmeye gönderdiklerinde , bu senenin de amelelik dolu olacağını düşünürken, kendimi aniden teklifleri,siparişleri vb. işleri incelerken bilgisayar başında buldum. post modern anlayışa göre evrak işlerini yapıyorum. ne kadar mutlu olduğumu tartışmaya açık bırakmakla birlikte. böyle bir yerde bu kadar yükselmeyi beklemiyordum. yaşasın cv doldu. onun dışında chp'nin adalet yürüyüşüne şahit oldum dükkanda dururken ve eve gittiğimde daha da şaşırdım. adamlar kampı, türkiye'nin en yobaz en dindar mahallelerinden birisi olan benim mahalleye kurmuşlar. mahalle bir gecede evrim geçirdi herkes laikleşti diyebilirim. ancak terk ettiklerinde yine eski düzene geri dön...