Ana içeriğe atla

aylardan ekim ben hala tekim

merhabaaaaa efsane bir başlık attım değil mi? bu sözü geçen sene twitter adlı sitede eski bir lise arkadaşımdan duymuştum. epey de hoşuma gitmişti şimdi yalan olmasın. ben de çaldım tabii ki, her şeyimde olduğu gibi bu da esinlenme kokuyor. ee alışın artık ben size orjinallik vaat etmedim ki...

offf bugün okula gittim ağbi, bundan bahsediyorum çünkü benim için gerçekten zor bir eylem. kendinizi ait hissetmediğiniz ortamlara girmek bence bahsedilmeye değer şeylerdir. bu kadar yabancı ile ben ne yapıyorum diye düşünmeden edemiyorum. sevilmediğimi hissetmek beni buram buram kaosa götürüyor.

ancak şu var ki, hocanın anlatımını beğendim. kadıncağız faranjit olduğunu söyledi, beni bağırtmayın dedi ama sınıfın kapasitesi bunu anlayacak düzeyde değil ne yazık ki. bence başarılı anlattı teşekkürler hocam rahat geçerim dersinizden...

sonracığıma, hiç kimse ile konuşmadım  bugün yea. bi afrikalı kardeşlerime merhaba dedim. adamlar en azından bunu hak ediyor. diğerleri gibi değiller.

omegle adlı sitede bana denk gelen erkek tafyası hep dayı diyor. abi ben daha 16 yaşındayım neden beni üzüyorsunuz.

abi bu sefer ciddili şekilde yürüyüşe başladım. bugün 15 bin adım atmışım. eğer bu hafta tamamen uygularsam bu hedefi haftaya ki yazımda yeni hedef koycam. koyamazsam tabii ki kendimi aşağılayacağım. oğlum düşünsenize bazı problemlerimi aşıyorum ve bu sitede artık kendimi eleştiremiyorum. sitenin tamamı siteyi terk eder diye düşünüyorum. sonuçta bu platform tamamen benim kendimi aşağılamalarımı dinlemek üzere bir araya gelen insanlar tarafından kullanılıyor.

karşı cins ile iletişm problemim olduğunu fark ettim.

ağbi bugün otobüste şuna karar verdim. florence welch kesinlikle katy perry den daha iyi. yani bu kadar derdim varken bunu düşünebilmek o kadar hoş bir detay ki aşırı sevindim.

birazdan paylaşacağım şarkıda calvin harris denen şerrrrrefsizin aşı geçiyor (taylor ablamı üzdüğü için her beğeni bir tokat) ancak florence ablam kaliteyi 450 katına çıkarmış. seviliyorsun.

ancak şimdi paylaşmayacağım bir şeyler daha yazmak isterim.

kilo aldım ağbi ya, buraya geldiğimden beri yine yemeğe abandığımı hissediyorum çünkü. kolayı çok içiyom bırakmam lazım. aşağıya yorum olarak kolayı bırak yazın.

güya bugün sigarayı bırakcaktım. hatta saat 13:50'ye kadar da bu konuda emindim ancak saniyeler içinde kendimi büfenin içinde şu kirli cümleyi kurarken buldum; "abla bir tane vinston layt verir misin" yazıklar olsun osman ne rezil adamsın .d

efendim bu haytın nasıl geçeceği konusunda enteresan fikirlerim var. dinlemek isteyen dumanla haber yollasın. çünkü bu sitede verdiğim iletişm fikirleri yetersiz. eğer yeterli olsaydı bence arkadaşım falan olurdu. connected'da blogu kime önersem baktıktan sonra cevap vermiyo daha. efsane bir hareket değil mi. şöyle açıklayayım; insanları pozitif etmesini bilmiyorum ama negatiflemek konusunda üstüme yok. ne demiş florence welch ablam what the water gave me, ya da taylor ablamın deyimiyle look what you made me do...

of be ikisini de çok seviyorum.

ne güzel şey yalnızlık
bir nasılsın muhtaç olmak...
alıştıkça seni öldüren

güzel söz dimiii, şimdi uydurdum bunu okuyan kızlar acıyıp bana aşık oldular. abi harika bir kafam var ya inanılmaz şeyler üretiyom.

"blog yazmayı,edebiyatı bu kadar seven birisinin Türkçe'sinin bu kadar kötü olması."

heeee oldu gülüm, allahın egoistine yarancam diye imla yapcam.

adabı vardır imlanın, kime yaptığını bileceksin.


yav senin sweet nothing diyişine kurban olam. turuncu aşk 


bu hayatta hiç bir şey benden değersiz değil ağbi. kesinlike buna eminim

bu arada özge ertal'ın facebook profilinde ilişkisi var ibaresi gördüm. moraller bozuldu mu tamir mi oldu bilemedim. bayadır şarkıyı bu yüzden yapmıyorsa bir tutam üzüntü yolluyorum.. ha diğer taraftan zaten muazzam bir şey bulmuştur da bulaşmıştır ondan da tebrik ediyorum...

size ne demek istediğimi söylemek isterdim ancak zaten anlamışsınızdır.

sevgileeeeer

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...

oturmaktan sıkılmadım

merhaba arkadaşlar ben yıllarca atölyede çalıştığı yerde artık masa başı çalışan genç.  nasılsınız bakalım. valla ben gayet iyiyim. bu yazıyı yazarken de mesai saatleri içindeyim. siz düşünün. her yaz olduğu gibi aynı yere geldim çalışmaya ve inanılmaz şeylere tanık oluyorum. ilk gün yalova'ya koca koca direkleri indirmeye gönderdiklerinde , bu senenin de amelelik dolu olacağını düşünürken, kendimi aniden teklifleri,siparişleri vb. işleri incelerken bilgisayar başında buldum. post modern anlayışa göre evrak işlerini yapıyorum. ne kadar mutlu olduğumu tartışmaya açık bırakmakla birlikte. böyle bir yerde bu kadar yükselmeyi beklemiyordum. yaşasın cv doldu. onun dışında chp'nin adalet yürüyüşüne şahit oldum dükkanda dururken ve eve gittiğimde daha da şaşırdım. adamlar kampı, türkiye'nin en yobaz en dindar mahallelerinden birisi olan benim mahalleye kurmuşlar. mahalle bir gecede evrim geçirdi herkes laikleşti diyebilirim. ancak terk ettiklerinde yine eski düzene geri dön...