Ana içeriğe atla

Bloğunun birinci yılı kutlu olsun 1 (BİR)

Merhaba içtenlikle merhaba...!!!

15 Kasım 2015'te bu blogu açtım. Amaç biraz baca temizliğiydi ( Burak Aksak affet abi) neyseki bugün de sebebim aynı. Ne zaman mutlu bir insan olursam bu blog son yazısını alacak. Aslında tüm hikayenin benim rüyam olduğu meseleleri ile birlikte siz seyirciler hayal kırıklığı yaşayacaksınız. Lakin şu an yapımcı şirket reytingleri beğeniyor. Reyting demişken, bir yıl içinde yazılarım 11 bin kere okunmuş. Gerçekten gurur duyuyorum bununla ve hepinize teşekkür ediyorum. Her ne kadar burayı kimse okumuyor diye ağlansam da sayılar bana tokat gibi çarpıyor ve "len yalnız değilsin hade yine iyisin" diyor. Ne yazık ki bazı komik kardeşlerimiz yorumları katletse de, bu blogu okuyan birileri olduğu gerçeği beni mutlu ediyor. Yorumlar yapın çıldırayım diyemiyorum. Malum son yorumları görenler bile. Keşke size daha ufuk açıcı şeyler söyleyebilsem. Keşke size kendimden bir şeyler verebilsem. Buraya tek verdiğim şey hüzünlerim oldu. Sahi mutlu olduğum tek şeyi bile yazamadım.

Bu blogu devam ettirebilmek hayattaki tek başarım gibi geliyor şu an. Bunu paylaşarak bir milat yapalım o zaman. Sahi güzel günleri gelse de hep beraber eğlensek. Çok komik espriler de yapabilirim bu blogda. Ama insanlara hep komik yanımı gösterebildiğim için buraya hep ciddi yönümle yaklaştım. En güzeli de beni tanıyan insanlar burayı hiç iplemedi. Rahat rahat yazabiliyorum. Hatta twitter bioma bile yazdım test ettim ama burayı okuyup da bana hebele hübele diyemeyen birisi duygularını kaybetmiş demektir. İroş ayrı, o kendini bilen bir kız ve burayı her gün kontrol ediyormuş. Kızım sana whatsapp da da anlatırım bunları niye önemsiyon diyorum, güzel yazıyon diyo. Adamlık işte...

Umarım 2017 de 50 bin okumayı da 100 bin okumayı da görürüz. Maksat daha çok kişi acı çeksin. Bu bloğa gelecek yıl değişik şeyler de planlamıyor değilim. Bakalım görücez. Aşk, acı, keder ne ararsanız burada. Yine de takan olur mı bilmiyorum, bu yazıya özel blog hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak bırakabilirsiniz.

Karanfil kokuyor cigaram cigaram

Buraya çok şey yazdım. İlk günden başlayıp en baştan okumak istemedim. Ama bir gün okuyacağım bakalım nasıl değişmişsin osman diye. Gün gelicek ben de mutlu olacağım. Hiç merak etmeyin.

Size ne düşündüğümü söylemek isterdim ama zaten tahmin etmişsinizdir.

Sevgiler

Yorumlar

  1. tamam pardon kardeşim bende ev satıyom 3+1 eşya yok ama ayarlarız CcC Zirve Emlak CcC

    YanıtlaSil
  2. SirkSahibininSorusu20 Kasım 2016 01:26

    5 kişiyle eve çıktınız diyelim biri ankaralı biri kocaeli biri afyon biri deizli bide siz elinizde bi silah var kira paranız yok emlakçı zafer size diyoki birini vur para ödeme kimi vururdunuz doğru cevap verene 2bintl maaş+ssk+yemek

    YanıtlaSil
  3. Ben sana ev satmış olmasaydım Osmancıgım bu blogu yazacak şeyleri yaşayamayıp odanda tek kalıp üstü açık ıslanan yagmur alan dairende bunları yazamayacaktın birinci yılın kutlu olsun

    YanıtlaSil
  4. Osmancıgım şimdi sınavını begendim fakat kopyamı çekmişssin bişiler olmuş sanki neyse birinci yılın kutlu olsun bidaha yakalanma

    YanıtlaSil
  5. S e l a m ü n A l e y k ü m ya ben bi trt1 izlicem ben ne kadar katıcam şimdi bu bloga neyse neyse ben 400 e kadar varım 1. yıl hayırlı olsun

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

connected2.me rehberi

Merhaba arkadaşlar bugün günlük hayatta işinize çok yarayacak bir rehber ile karşınızdayım. Yalnız mısınız? Sosyal hayatınızda herhangi bir kadını veya erkeği etkileyebilecek yetenekte olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Umutsuzluğunuz sizi intihara götürürken son bir durak arayışında mısınız? Neyse ki connected2.me var. Anonim olarak kadınları veya erkekleri kendinize bağlayıp onlarla bir gelecek kurabi.... Tabii ki palavradan ibaret. Bu uygulama kesinlikle ölüm. Kesinlikle psikoloji bozan bir şey. Neyse ki ben size bugün muazzam bir rehber hazırladım. Öncelikle kullanıcı tiplerine şöyle bir göz gezdirelim. -link isteyenler Uygulamanın yüzde doksanlık kısmını oluşturur. Bakmayın öyle anonim falan gözüktüğüne, eğer çirkinseniz herhangi biriyle konuşamazsınız. Özellikle kadın kısmının "bio" adını verdiğimiz açıklama kısımlarında genelde şunlar yer alır; "linksiz gelme." "link atmayana cevap vermiyorum." "linkle veya sesle gel." "kim...

Değişim, değiştirmenin anahtarı mıydı yoksa öyle mi sandım.

Yorgunluğumdan değil, tembelliğimden. Bu kadar sıkıcı, bu kadar moron, bu kadar banel... bir insan davranışından değil kendi hayatımdan bahsediyorum. Sanki az gişe yapmış o güzel filmde yanrollerdeyim (kaan abime selam olsun bi gün ünlü olursan telif öderim). Ne istediğimi bilmedim, ne istemediğimi bildiğim kadar. Kendi hayatımı, karakterimi, yaşamımı sürekli ezip durmak bana da bir şey katmıyor merak etme.. Bir bardak kaynar suyu elim yanmadan pilava dökmek gibi değil yaşamak, aslında benim için sıralarsak bu hayat baya zor.. Mesela bembeyaz bir halı almalı insan, yıllarca kullanmalı.. Sonra da her izin, ne zaman çıktığını hatırlayacağı bir gün olmalı. Belki anıları katlayıp cebimize koyamayız ama en ufak sinyal bile sizi geçmişe götürebilir. Mesela aklıma ne zaman tıp gelse, annemle yaşadığım dişçi maceram gelir. Aslında çok öncesi değil 3-4 yıl ama annem yanımda yok artık. Annemi arayamıyorum. Aslında biliyor musun bazen annemi aramayı çok istiyorum, nasılsın demeyi kendimi ...

oturmaktan sıkılmadım

merhaba arkadaşlar ben yıllarca atölyede çalıştığı yerde artık masa başı çalışan genç.  nasılsınız bakalım. valla ben gayet iyiyim. bu yazıyı yazarken de mesai saatleri içindeyim. siz düşünün. her yaz olduğu gibi aynı yere geldim çalışmaya ve inanılmaz şeylere tanık oluyorum. ilk gün yalova'ya koca koca direkleri indirmeye gönderdiklerinde , bu senenin de amelelik dolu olacağını düşünürken, kendimi aniden teklifleri,siparişleri vb. işleri incelerken bilgisayar başında buldum. post modern anlayışa göre evrak işlerini yapıyorum. ne kadar mutlu olduğumu tartışmaya açık bırakmakla birlikte. böyle bir yerde bu kadar yükselmeyi beklemiyordum. yaşasın cv doldu. onun dışında chp'nin adalet yürüyüşüne şahit oldum dükkanda dururken ve eve gittiğimde daha da şaşırdım. adamlar kampı, türkiye'nin en yobaz en dindar mahallelerinden birisi olan benim mahalleye kurmuşlar. mahalle bir gecede evrim geçirdi herkes laikleşti diyebilirim. ancak terk ettiklerinde yine eski düzene geri dön...